Çelik Sektöründe Yeşil Mutabakat Neden Önemli?

Sürdürülebilir bir gelecek için hazırlanan Yeşil Mutabakat, iklim krizinin yol açtığı olumsuz sonuçların minimum seviyeye çekilmesini ve ekolojik ayak izimizin nötr hale getirilmesini hedefliyor. Geçmiş dönemlerde iklim için atılan adımlar arasında; Kalıcı Organik Kirleticilere İlişkin Stockholm Sözleşmesi, Ozon Tabakasını İncelten Maddelere Dair Montreal Protokolü ve Viyana Sözleşmesi, Tehlikeli Atıkların Sınırlar ötesi Taşınımının ve Bertarafının Kontrolüne İlişkin Basel Sözleşmesi gibi uygulamalar yapıldı. Çevresel faktörlerin yoğun etkisiyle birlikte, iklimsel dengenin giderek bozulması yenilikçi prosedürlere olan ihtiyacı artırdı. Asıl adı ‘The European Green Deal’ olan Yeşil Mutabakat işte bu yenilikçi prosedürler arasında yer alıyor. Kasım 2019’da Avrupa Birliği tarafından yeni ve etkili bir büyüme stratejisi olarak ortaya konulan ilkeler hem çevresel hem de sosyal sürdürülebilirlik planlarını kapsıyor. İklimsel ve çevresel olumsuzluklara karşı gösterdiği hassasiyetle birlikte yeşil ekonominin sağlanması için gerçekleşecek dönüşüme ise herkesin uymasını hedefliyor.

Yeşil Mutabakat nedir, neleri hedefler?

Birçok özel kuruluşun ve kamu kurumlarının yanı sıra demir-çelik sektörünün de sanayi ile ticaret kısımlarını ilgilendiren “Yeşil Mutabakat Nedir?” sorusunun yanıtı şöyle: Hızla büyüyen ekonomik sistemin, ekolojik düzen üzerinde oluşturduğu yıkıcı etkiyi durdurmaya ve yeniden yapılandırmaya yönelik uygulamaların bütünü.

“Yeşil Mutabakat neleri öngörüyor?” kısmının detaylandırılması ise oldukça önemli. Son yıllarda gezegenin karşı karşıya kaldığı büyük çaplı iklim krizi için atılması gereken adımlar çerçevesinde; kaynakların bilinçli tüketilmesi ve üretim faaliyetlerinde doğal dengenin göz ardı edilmemesi gerektiğini öngörüyor. Bu nedenle ürün geliştirme ve üretim aşamalarının yanı sıra atık ve lojistik süreçlerinin tamamında da ulusal ya da uluslararası yasal prosedürlere uyulması söz konusu.

Yüzyılın en büyük ve kapsamlı dönüşüm projelerinden biri olan Yeşil Yeni Mutabakat’ta; temiz enerji kullanımının yanı sıra sürdürülebilir sanayi, kirliliğin yok edilmesi, sürdürülebilir gıda, yeşil inşaat, biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir akıllı ulaşım hedefleniyor.

Yeşil Mutabakat 7 ana başlık altında şekilleniyor:

  • Daha temiz ve yeşil bir dünya için kirliliğe neden olan faktörlerin ortadan kaldırılması.
  • Sürdürülebilir enerjinin temiz, güvenilir, ulaşılabilir yöntemlerle sağlanması ve verimli enerji kullanımının artırılması.
  • İnşaat ve renovasyon projelerinde kullanılan kaynakların ve enerjinin temininde verimlilik unsurlarını ön planda tutan bir yol izlenmesi.
  • Tarladan sofraya sağlıklı, çevre dostu ve adil yollarla ulaşan bir gıda sisteminin hazırlanması.
  • Ulaşımda akıllı ve sürdürülebilir teknolojilere geçişin hızlanması.
  • Ekosistem ve biyoçeşitlilik unsurlarının korunması için gerekli tedbirlerin alınması.
  • Enerji verimliliği yüksek, çevre dostu ve sürdürülebilir üretim süreçlerinin teşvik edilmesi

Yeşil Mutabakat'ın Tosyalı Holding açısından önemi

Şirketlerin karbon salımının gelecek 10 yıllık süreçte yüzde 55 oranında düşürülmesini hedefleyen Avrupa Yeşil Mutabakat programı, 2050 yılına kadar bunu nötr hale getirmeyi amaçlıyor. Sürdürülebilirliği bir iş yapış biçimi haline getiren ve bu konuda hammaddeden üretime, proses yönetiminden satış ve pazarlamaya kadar 360 derecelik bir yönetim gerçekleştiren Tosyalı Holding, önümüzdeki 5 yılda ana gündem maddesini sürdürülebilirlik olarak belirlemiş bulunuyor. Üretim başta olmak üzere tüm iş süreçlerinde Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ÇSY) prensiplerine uygun şekilde hareket ediyor.

Paris İklim Anlaşması, Yeşil Mutabakat ve bunun bir parçası olarak Döngüsel Ekonomi Eylem Planı ile tüm dünyada sürdürülebilirlik odaklı bir dönüşüm yaşanırken Tosyalı Holding de bunun sektördeki küresel öncülerinden ve aynı zamanda dünyanın sayılı ‘Yeşil Çelik’ üreticilerinden biri olarak faaliyetlerine devam ediyor. Bu anlayışla son 2-3 yılda sürdürülebilirlik odaklı, önemli bir kısmı küresel anlamda ilk olan, fikri sınai hakları Tosyalı Holding’e ait, 100’ün üzerinde ar-ge projesine imza atılmış durumda. Bu projeler sayesinde karbon salımını yüzde 30 azaltan Tosyalı Holding, bugün grup şirketlerinden Tosçelik tesislerinde sektörün karbon ayak izi en düşük boru üretimini gerçekleştiriyor.

Tüm fabrikalarında işlerini sürdürülebilirlik odaklı yürüten Tosyalı Holding, karbon salımını her geçen gün daha da düşürmek adına birçok yatırım yapıyor. Bu kapsamda yenilenebilir enerji kullanımını da öncelikle gündem maddesi haline getiren Tosyalı, gelecekte kendi enerjisini üreten fabrikalar oluşturmak için kolları sıvamış durumda. Bu çerçevede hayata geçirilen 140 MW kurulu güce ulaşacak, dünyanın en büyük çatı üstü güneş enerjisi projesi pek çok ilki de içerisinde barındırıyor. Dünyanın en ileri teknolojisi ve ileri seviye montaj tekniği ile hayata geçirilen Tosyalı Çatı GES projesi, kendi alanında dünyanın en büyük kurulu gücü olmakla kalmayıp yıllık 250 milyon Kw/h’lık üretimi ile dünyanın en fazla yıllık üretim gerçekleştirilen çatı üstü güneş enerjisi santrali olacak. Bu sayede 116.525.000 kg karbon salımı engellenerek dünyanın en temiz çelik üretimi gerçekleştirilecek. Fosil yakıt kullanımını mümkün olan en düşük seviyeye getirmeyi hedefleyen Tosyalı Holding, bu strateji doğrultusunda önümüzdeki dönemde Türkiye’de bir ilk olarak demir çelik üretiminde hidrojeni fosil yakıtların yerine kullanmaya başlayacak. Kurulan GES’den elde edilecek elektriğin bir kısmını da hidrojen odaklı bu işlemler için kullanacak.

Bununla birlikte sürdürülebilirlik için teknoloji ve inovasyona yatırım yapan Tosyalı Holding’in Cezayir’de işletmeye aldığı 2,5 milyon ton kapasiteli dünyanın en büyük DRI(Doğrudan İndirgenmiş Demir) üretim tesisi, DRI ile çalışan dünyanın en büyük ark ocağı ve kullandığı ileri teknolojiler sayesinde daha düşük karbon ayak izine sahip. Ayrıca yaklaşık 4 milyar dolarlık ithal ikamesine katkı sağlayacak Sarıseki’deki yeni yatırım ile ton başına daha düşük elektrik enerjisi tüketimi sağlayan Quantum Furnace teknolojisinin Türkiye’de ilk kullanıcısı da Tosyalı Holding olacak. Böylece karbon salımı daha da azaltılabilecek.

Tosyalı Holding sürdürülebilirlik odaklı yatırımlarının yanı sıra güncel toplumsal meselelerde de inisiyatif alıyor; sel ve orman yangınları gibi felaketler sonrası yardım ve ağaçlandırma faaliyetlerine destek başta olmak üzere pozitif çevresel etki yaratacak birçok konuda aktif olarak çalışıyor.