Karbonsuz Çelik Üretimi: Sürdürülebilir Geleceğin Anahtarı
Şirketler gün geçtikçe her alanda sürdürülebilir üretime daha çok önem verir. Sürdürülebilirlikte belli ihtiyaçların karşılanması için doğal kaynakların kullanımı gelecek nesillerin ihtiyaçlarını gözetilerek yapılır. Bu kavram aynı zamanda ekolojik, ekonomik ve sosyal dengenin sürdürülmesini hedefler. Çevresel sorumluluk, ekonomik verimlilik, toplumsal adalet gibi konulara odaklanan sürdürülebilirlik; uzun vadeli güvenli ve sağlıklı bir yaşam için büyük önem taşır.
Bu noktada önemli bir yere sahip olan çelik endüstrisi, küresel ekonominin gelişmesine katkıda bulunur. Bunu yaparken üretim sırasında oluşan atıklar, sera gazı emisyonları ve kaynakların tükenmesi gibi önemli çevresel faktörlerden sorumlu olur. Sürdürülebilirlik çalışmalarına katkıda bulunan bu sektör, çevre dostu çelik üretimini destekleyen karbonsuz üretim yöntemiyle devreye girer. Karbonsuz çelik üretimi ile ilgili merak edilen detayları bu yazıda bulabilirsiniz.
Karbonsuz Çelik Nedir?
Karbonsuz çelik, madenden son ürüne kadar tüm üretim süreçlerinde fosil yakıtı ortadan kaldırmayı hedefleyen çabaların bir parçasıdır. Başka bir ifadeyle yeşil çelik, ilk olarak SSAB firması tarafından geliştirilmiştir. Yeşil çelik üretim çalışmaları hâlâ devam etmektedir. Karbonsuz çelik ile klasik çelik arasında yapı, güç, dayanıklılık ve kullanım alanları açısından pek bir fark yoktur. İkisi arasındaki tek fark üretim aşamasıdır. Geleneksel çelik üretimi sırasında, saf demir cevherinden oksijeni çıkarmak amacıyla doğal gaz ya da kömür yakıtları kullanılır. Bu işlem sırasında ise atmosfere karbondioksit salınımı olur. Karbonsuz yeşil çelik üretiminde yenilenebilir kaynaklardan üretilen hidrojen yakıtı kullanılır. Rüzgâr veya güneş enerjisi gibi yenilenebilir kaynaklar üzerinden elde edilen hidrojen yakıtı sayesinde demir cevherinden oksijeni ayırma işlemi esnasında sıfır karbon emisyonu hedeflenir.
Karbonsuz çelik üretimi, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirliğe ve iklim değişikliğiyle mücadeleye öncelik veren çelik üretim uygulamalarını tanımlar. Bu yöntem klasik çelik üretimiyle ilgili çevresel sorunlara dikkat çekmeyi ve karbonsuz çelik üretimini teşvik etmeyi amaçlar. Yeşil çelik üretimi, birtakım sürdürülebilir uygulama ve teknolojiler içerir. Bu uygulamaların asıl amacı yeşil çelik üretimi ile karbon ayak izini azaltmak ve çevresel etkileri minimuma indirmektir. Karbonsuz çelik üretimi bunun yanı sıra geri dönüştürülebilen malzeme içeriğiyle de ön plana çıkar. Geri dönüşüm işlemi çelik endüstrisinde ham madde ihtiyacının azalması, doğal kaynakların korunması ve enerji tüketiminin azalmasına olanak tanır.
Hidrojenle Çelik Üretimi
Geleneksel çelik üretimi sırasında çoğunluğu kömür olmak üzere fosil yakıtlar kullanılır. Fosil yakıtların kullanılması sırasında ise yeryüzünde karbon salınımı oluşur. SSAB firması tarafından geliştirilen karbonsuz çelik üretimi sırasında ise fosil yakıtlar yerine “Hibrit” adı verilen bir teknoloji kullanılır. Çığır açan hibrit teknolojisi, hidrojen yardımıyla çelik üretimi anlamına gelir. Yenilenebilir hidrojen kullanımı, çelik üretimi sürecinde çevresel etkileri en aza indirmeyi hedefler. Böylece çelik üreticileri rüzgâr, güneş, hidroelektrik gibi yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak fosil yakıtlara olan bağımlılıklarını önemli ölçüde azaltabilir. Yeşil çelik teknolojisi, çelik endüstrisini karbondan arındırarak karbon yayılımını ve sera gazı emisyonlarını minimuma indirmeye odaklanır.
Temiz enerji kaynağı olarak bilinen hidrojen, demir cevherinin işlenmesinde fosil yakıtların yerini alarak “karbonsuz” ya da ‘‘yeşil‘‘ çelik üretimi gerçekleşir. Hidrojen enerjisi kullanımı, karbonsuz çelik üretimine ulaşmada umut verici bir teknoloji olarak nitelendirilebilir. Karbonsuz çelik süreçlerinde ısı üretmek için tarımsal atık ve atık odun gibi biyokütle bazlı enerji kaynakları kullanılabilir. Biyokütle bazlı enerji kullanılması fosil yakıtlara bağımlılığı azaltır. Bu enerji türü aynı zamanda yenilenebilir ve sıfır karbon emisyon seçeneği de sunar.
Elektrik Ark Fırını Teknolojisi ve Sürdürülebilirlik
BOF (bazik oksijen fırınları), yüksek fırında üretilen sıvı ham demirin çeliğe dönüştürülmesinde kullanılır. Büyük ölçekli çelik üretiminde yaygın olarak kullanılan bu fırınlar işlem yaparken yoğun bir karbondioksit salınımı olur. Elektrikli ark fırını teknolojisinde ise çelik hurda, grafit elektrotlar yardımıyla üretilen ark kullanılarak eritme yapılır. Ark, hurdayı eritmek için gereken ısıyı fosil yakıt kullanmadan sağlar. Böylece çeliğin bileşimi, farklı alaşımlar eklenerek istenilen şekilde ayarlanabilir. Fosil yakıtlar yerine elektrik ark fırını gibi yenilikçi teknolojilerin tercih edilmesi çelik üretimini daha sürdürülebilir hâle getirir. Ayrıca bu fırınlar geleneksel fırınlara göre çok daha az karbondioksit üretir. Bu özellik çevre koruma hedefleri açısından atılan büyük bir adım olarak değerlendirilebilir.
Elektrikli ark fırını teknolojisi; verimli, esnek ve çevre dostu özellikleriyle ön plana çıkar. Bu teknoloji yenilenebilir enerjiyi entegre ederek çevreci iş birliklerini kolaylaştırır. Özel olarak tasarlanan bu fırınlar sayesinde çelik endüstrisi çevresel etkileri minimum seviyeye indirebilir, iklim korunmasına katkıda bulunarak daha yeşil bir üretim sunabilir.
Karbonsuz Çelik Üretiminin Avantajları ve Zorlukları
Karbonsuz çelik üretiminin hem üretici hem çevresel açıdan birçok avantajı bulunur. Bu avantajları şu şekilde sıralayabiliriz:
● Karbonsuz çelik, geleneksel yöntemlere göre daha temiz bir teknoloji ve enerji kullanımı sağlar. Böylece üretim sırasında oluşacak karbon emisyonlarını minimum düzeye indirmeyi hedefler.
● Yeşil çelik teknolojisi büyük ölçüde enerji verimliliği sağlar. Çevre dostu bu yöntem, işletme masraflarını optimize ederek tükettiği enerjiyi en uygun şekilde kullanır. Bu durum ekipman ve teknolojinin kullanımının yanı sıra enerji israfını da en aza indirir ve ısıyı geri kazanarak yeniden kullanır.
● Geri dönüşüme uygun olan karbonsuz çelik üretim süreci ürün ve malzeme israfını en aza indirir. Kaynakları en verimli şekilde kullanır ve döngüsel ekonomiye katkı sağlar.
● Yeşil çelik, doğal kaynakların akışını optimum düzeyde yapılandırarak sürdürülebilir kaynak yönetimi sağlar. Ham maddelerin çıkarılmasından işlenmesine kadar ilgili üretim etkilerini en aza indirir.
● Karbonsuz çelik üretim süreci, üretimin ilk aşamasından son aşamasına kadar çeliğin ömrünü ve kalitesini korur.
● Yeşil çelik, işlenmemiş ham maddelere olan bağımlılığı azaltarak doğal kaynakların çıkarılma süreçlerini minimum seviyeye indirir. Böylece biyolojik çeşitliliği ve ekosistemleri korur.
● Yenilenebilir enerji kaynakların kullanılması iklim değişikliği sorununa olumlu katkı sağlar. Küresel ısınmayı sınırlama ve dünyanın düşük karbon ekonomisine daha hızlı geçişine yardımcı olabilir.
● Karbonsuz çelik, üretim sürecinde çalışan insanların sağlığı açısından önemli bir rol oynar. Temiz enerji kullanımı sayesinde insan sağlığı açısından da olumlu katkılar sunar.
Karbonsuz çelik üretiminin avantajlarının yanı sıra bazı zorlukları da bulunur. Bu zorlukların en başında hidrojen enerji elde edebilmek için kullanılan kaynakların azlığı gelir. Yeşil çelik üretiminin tüm dünyada yayılabilmesi için rüzgâr, güneş, hidrolik gibi enerji kaynaklarının çoğalması gerekir. Yeşil çelik geleneksel yönteme göre biraz daha maliyetlidir. Karbonsuz çelik üretimi şu an için daha küçük işletmelerin ihtiyacını karşılayabilir. Bu konuda yapılan çalışmalar önümüzdeki yıllarda yeşil çelik teknolojisinde yaşanacak büyük gelişmelere önemli bir katkı da sunar.
Tosyalı Holding olarak Sorumlu Ekosistem Yönetimi, Karbonsuz Çelik ve İşin Geleceği alanlarındaki çalışmalarımızla çelik sektöründe bir dünya şirketi olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Yenilikçi bakış açımızla sürdürülebilirlik kavramını özel bir gündem maddesi olarak ele alıyor ve bu yolda çözüm odaklı hedefler belirliyoruz. Tosyalı Holding çatısı altında dünyayı herkes için daha yaşanır hâle getirmek için elimizden geleni yapıyoruz.