Dünyada En Çok Çelik Üreten Ülkeler ve Türkiye’nin Yeri
Çelik, modern ekonominin en stratejik hammaddelerinden biri olarak sanayiden inşaata, otomotivden enerjiye kadar sayısız sektörde önemli rol üstlenmektedir.
Küresel ölçekte çelik üretimi, yalnızca ekonomik büyümenin değil, teknolojik kapasitenin, altyapı yatırımlarının ve sanayi gücünün de bir göstergesidir. Her yıl World Steel Association verileri, dünya genelinde hangi ülkelerin ne kadar çelik ürettiğini, hangi trendlerin öne çıktığını ve küresel çelik trendleri açısından hangi dinamiklerin değiştiğini ortaya koymaktadır.
2024 Global Çelik Üretim Rakamları (World Steel Association)
World Steel Association verileri, 2024 yılında küresel ham çelik üretiminin yaklaşık 1,88 milyar ton seviyesinde gerçekleştiğini ortaya koymaktadır.[1] Bu rakam, 2023’e kıyasla 0,8 oranında sınırlı bir azalmaya işaret etmektedir.
2024’te Asya kıtası, dünya çelik üretimi sıralaması açısından liderliğini koruduğu görülmektedir. Toplam üretimin büyük kısmını Çin, Hindistan, Japonya ve Güney Kore gibi Asya ülkeleri gerçekleştirmektedir. Avrupa Birliği ülkeleri, enerji maliyetleri ve çevresel regülasyonlar nedeniyle üretimde kısmi düşüş yaşarken; Orta Doğu ve Afrika’da kapasite artışına yönelik yatırımlar dikkat çekmektedir.
En Büyük 10 Üretici Ülke ve Trendler
2024 yılı dünya çelik üretimi sıralamasında ilk 10 ülke ve yaklaşık üretim miktarları şu şekilde olmuştur[2];
1. Çin – 1.005.090 Milyar Ton
Küresel üretimin yarısından fazlasını tek başına gerçekleştiren Çin, iç talep dalgalanmalarına rağmen devasa kapasitesiyle liderliğini korumaktadır.
2. Hindistan – 149.587 Milyon Ton
Altyapı yatırımları, otomotiv ve inşaat sektöründeki büyüme ile Hindistan, son 5 yılda üretimini istikrarlı şekilde artırmaya devam etmektedir.
3. Japonya – 84.009 Milyon Ton
Yüksek katma değerli çelik üretiminde uzmanlaşan Japonya, otomotiv ve gemi yapımı için özel alaşımlı çeliklerde küresel liderler arasında yer almaktadır.
4. ABD – 79.452 Milyon Ton
Elektrik ark ocaklarının yaygın kullanımı ve hurda geri dönüşüm oranlarının yüksekliği ile dikkat çeken ABD’nin iç pazar odaklı üretim stratejisi izlediği gözlenmektedir.
5. Rusya – 70.690 Milyon Ton
Yaptırımlar nedeniyle ihracat pazarlarında daralma yaşasa da, Rusya hala iç talep ve Asya pazarlarına yönelimle üretim seviyesini korumaktadır.
6. Güney Kore – 63.531 Milyon Ton
Güney Kore, yüksek teknolojiye dayalı üretim tesisleri ve otomotiv–gemi yapımı odaklı çelik üretimiyle öne çıkmaya devam etmektedir.
7. Almanya – 37.234 Milyon Ton
Avrupa’nın en büyük çelik üreticisi Almanya, yeşil dönüşüm yatırımlarına hız vermiş durumda olmakla birlikte hala önemli küresel üreticiler arasında yer almaktadır.
8. Türkiye – 36.893 Milyon Ton
Türkiye, elektrik ark ocaklı üretim kapasitesiyle Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise yedinci büyük üreticisi konumundadır.
9. Brezilya – 33.741 Milyon Ton
Demir cevheri zenginliği ve Latin Amerika pazarındaki hakimiyetiyle Brezilya güçlü bir üretici konumundadır.
10. İran – 30.952 Milyon Ton
İran, bölgesel pazarlarda artan etkisi ve kapasite yatırımlarıyla ilk 10’da yer almaktadır.
Türkiye’nin Üretim Hacmi ve Dünya Sıralaması
Türkiye çelik üretimi, 2024’te yaklaşık 38,5 milyon ton seviyesinde gerçekleşmiştir.
Bu rakam, Türkiye’yi dünya çelik üretimi sıralamasında 8. sıraya yerleştirmektedir. Türkiye, Avrupa’nın en büyük elektrik ark ocaklı çelik üreticisi konumundadır ve üretiminin %70’inden fazlasını hurda çelikten sağlamaktadır. Bu durum, karbon emisyonu açısından Türkiye’ye belirli bir avantaj anlamı taşımaktadır.
Türkiye’nin üretim kapasitesi, Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde yoğunlaşmış durumdadır. İskenderun, Karabük, İzmit, Gebze ve Bilecik gibi merkezler, hem iç pazar hem de ihracat için stratejik öneme sahiptir.
İhracat–İthalat Dengesi ve Pazar Payı
Türkiye, çelik sektöründe hem ihracatçı hem ithalatçı bir ülkedir. 2024’te yaklaşık 13,4 milyon ton çelik ürünü ihraç edilirken, 17,4 milyon ton ithalat gerçekleştirilmiştir.[3] İhracatta başlıca pazarlar Avrupa Birliği ülkeleri, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve ABD olurken, ithalatta ise yassı mamuller, paslanmaz çelik ve özel alaşımlar öne çıkmıştır.
Türkiye’nin küresel çelik trendleri açısından avantajı, coğrafi konumu sayesinde hem Avrupa hem Asya pazarlarına hızlı erişim sağlayabilmesi olarak göze çarpmaktadır.
Rekabet Avantajları & Zorluklar
Türkiye’nin çelik sektöründeki rekabet avantajları, büyük ölçüde üretim teknolojisi, coğrafi konumu ve iş gücü yapısından kaynaklanmaktadır.
Elektrik ark ocaklı üretim modeli sayesinde yüksek oranda hurda çelik kullanılması, hem maliyet hem de çevresel sürdürülebilirlik açısından önemli bir artı değer sağlamaktadır. Ülkenin Avrupa, Asya ve Orta Doğu pazarlarının kesişim noktasında yer alması, lojistik açıdan güçlü bir konum yaratırken, genç ve dinamik iş gücü de üretim süreçlerinde esneklik ve verimlilik sunmaktadır. Ayrıca esnek üretim yapısı ve geniş ürün çeşitliliği, farklı pazarların değişen taleplerine hızlı uyum imkanı tanımaktadır.
Bununla birlikte sektör, bazı yapısal ve dışsal zorluklarla da karşı karşıya kalabilir... Enerji maliyetlerindeki dalgalanmalar, üretim planlamasını ve kârlılığı doğrudan etkileyebilmektedir. Avrupa Birliği başta olmak üzere birçok pazarda uygulanan karbon regülasyonları, ihracat maliyetlerini artırma potansiyeline anlamına gelmektedir. Küresel ölçekte talep daralmaları, özellikle ekonomik yavaşlama dönemlerinde sipariş hacimlerini de düşürebilmektedir.
Karbon Ayak İzi ve Sürdürülebilirlik Göstergeleri
Çelik üretimi, küresel karbon emisyonlarının yaklaşık %7’sinden sorumludur.[4] Bu nedenle çelik üreten ülkeler, karbon ayak izini azaltmak için ciddi yatırımlar yapmaktadır.
Türkiye, elektrik ark ocaklı üretim modeli sayesinde entegre yüksek fırınlara kıyasla daha düşük emisyon profiline sahip ülkeler arasında yer almaktadır. Ancak enerji kaynağının fosil yakıtlardan yenilenebilir kaynaklara kaydırılması, sürdürülebilirlik hedefleri açısından kritik önem taşımaya devam etmektedir.
Türkiye’nin bu alandaki performansı, küresel ortalamanın üzerinde hurda kullanımına rağmen, enerji dönüşümü ve yenilenebilir kaynak entegrasyonu açısından gelişmeye açıktır.
2025–2026 İçin Öngörüler
2025 ve 2026 döneminde küresel çelik üretiminin sırasıyla %2,2 ve %0,7 büyüme öngörüsüyle sınırlı bir ivme yakalaması beklenmektedir.
ABD’nin %25’lik çelik tarifeleri yerel üreticilere kısa vadede fiyat avantajı sağlarken, inşaat ve otomotiv sektörlerindeki talep yavaşlaması gelir artışını frenlemektedir. Kanada gibi ihracatçı ülkeler ise daralan pazar payı ve yükselen kredi riskleriyle karşı karşıyalar. Diğer yandan Çin’in fazlalık kapasitesi ve Hindistan gibi düşük maliyetli üreticilerin piyasaya girişi, küresel fiyat baskısını sürdürmektedir. Enerji maliyetlerindeki bölgesel dengesizlikler, ABD ve Orta Doğu’ya avantaj sunarken, Rusya-Ukrayna krizinin tetiklediği yüksek faturalar Avrupa üretimini zorlaştırmaktadır.
Düşük emisyonlu “yeşil çelik” talebi premium fiyatlama imkanı yaratmakla birlikte, elektrik ark ocaklarına geçiş için gereken yüksek sermaye yatırımları ve artan borç yükü, özellikle küçük ölçekli üreticiler için büyük bir risk unsuru olmayı sürdürmektedir.
Bu ikili baskı altında, finansal esneklik, enerji verimliliği yatırımları ve stratejik sermaye tahsisi, kısa vadeli riskleri yönetmek ve uzun vadede rekabet avantajı elde etmek için kritik bir rol oynayacaktır.[5]
Tosyalı Holding’in Pazardaki Yeri
Tosyalı Holding, Türkiye’nin ve bölgenin en büyük entegre çelik üreticilerinden biri olarak sektörde güçlü ve öncü konumunu korumaktadır.
Türkiye’deki tesislerinin yanı sıra Cezayir ve Senegal’deki yatırımlarıyla çelik üreten ülkeler haritasında stratejik bir ağ kurmuş durumdadır. Bu sayede hem iç pazara hem de Afrika, Avrupa ve Orta Doğu pazarlarına doğrudan erişim sağlamaktadır.
Tosyalı Holding’in pazardaki gücü, üretim çeşitliliği, ileri teknoloji yatırımları, sürdürülebilirlik vizyonu ve küresel entegrasyon stratejisiyle belirlenmektedir.
Yassı ve uzun ürünlerden spiral borulara, galvanizli ve kaplamalı çeliklere kadar geniş ürün gamı, farklı sektörlerin ihtiyaçlarına esnek çözümler sunmakta; elektrik ark ocaklı üretim, sürekli döküm hatları ve modern kaplama tesisleriyle yüksek kalite ve verimlilik bir araya gelmektedir.
Karbon ayak izini azaltmaya yönelik yenilenebilir enerji projeleri ve hurda kullanımını artıran çevreci yaklaşım ise, Tosyalı Holding’in sürdürülebilirlik odağını güçlendiren belirleyici faktörler arasında yer almaktadır.
[1] https://worldsteel.org/media/press-releases/2025/december-2024-crude-steel-production-and-2024-global-totals/
[2] https://www.steelorbis.com/steel-production-by-country/
[3] https://celik.org.tr/turkiye-celik-ureticileri-dernegi-basin-bulteni-85/
[4] https://joint-research-centre.ec.europa.eu/jrc-news-and-updates/eu-climate-targets-how-decarbonise-steel-industry-2022-06-15_en
[5] Global Metals and Steel Industry Trends 2025/2026